Dalış derinliğini sınırlayan en önemli etmendir. Genellikle 30 metre altında oluşan entelektüel yeteneklerin ve sinir kas becerilerinin bozulması ile ruhsal ve davranışsal değişimlerdir. Belirtiler bazı dalıcılarda 30 metreden daha az derinliklerde bile görülebilir. Nitrojen narkozu, azot narkozu, ya da derinlik sarhoşluğu diye adlandırılmaktadır.
İnsandan insana aynı derinlikteki belirtiler değişebileceği gibi aynı kişide günden güne de fark eder. Nitrojen narkozundan en erken ve en çok etkilenen yüksek beyin işlevleri yani öğrenme, değerlendirme ve karar verme, dikkat, konsantrasyon gibi fonksiyonlardır.
Derinliğe göre belirtiler şöyledir :
· 30 MT Neden sonuç ilişkisinde bozulma, anlık hafıza kaybı. Görsel ve işitsel uyaranlara yanıt azalması
· 30-50 MT Gülme nöbetleri, aşırı kendine güven, hesaplama hataları
· 50 MT Uyku hali, halüsinasyonlar
· 50-70 MT Konuşkanlık, saldırganlık
· 70 MT Entelektüel beceride ciddi, el becerilerinde daha az bozulma
· 70-90 MT Konsantrasyon bozukluğu, uyaranlara geç yanıt
· 90MT Pratik yetenek ve el becerilerinde ciddi bozulma, hafıza kaybı
· >90MT Bilinç kaybı, ölüm
Bu belirtilerin görülmesinde en önemli mekanizma gazların yağda eriyebilme özelliği olması ve sinir hücresi zarlarında eriyen nitrojenin aksonlarda belirli bir genişleme yaratarak sinir iletisini yavaşlatmasıdır. Bundan kaçınmak için nitrojen yerine helyum (helyum - oksijen karışımı HELIOX ya da helyum – nitrojen - oksijen karışımı TRIMIX) kullanılabilir, ancak çeşitli dezavantajları olduğu ve pahalı olmaları nedeniyle pek pratik değildir. Bu durumdan korunmak için yapılabilecekler nitrojen narkozu düşünülerek düzenlenmiş derinlik sınırlarını aşmamak, alkol ve dikkat dağıtıcı ilaç kullanmamak, dalış öncesi yorgunluk ya da sıkıntılı durumlardan uzak durmaktır.
NİTROJEN NARKOZU
İlk kez yaklaşık 150 yıl önce basınçlı azot gazının alkol gibi etki yaptığı gözlenmiştir. O günden beri azot narkozu denilen bu durum için azot gazının kısmi basıncının etkisi olduğu kesinlik kazanıştır. Yüzeyi terk eden dalıcı artan azot kısmi basıncının etkisi altına girmeye başlar. Derinlik ve basınç arttıkça dalıcıda alkol almış gibi sarhoşluk oluşmaya başlar. Yaklaşık 30,5 metre civarında oluşmaya başlayan bu etki gazların kısmi basıncının artışıyla ilgili olarak oluşur. Bünyeye, dalıcının fiziksel ve ruhsal performansına göre değişik metrelerde başlayabilir. Böyle bir durumla karşılaşan dalıcı hemen birkaç metre yükselerek ortam basıncını düşürmeli ve dalışı daha sığ sularda sürdürmelidir. İki narkotik maddenin bir arada alınmasıyla meydana gelen etkiler her birinin ayrı ayrı alınmasından daha çok farklı sonuçlar doğurabilir. Yani alkol ya da sakinleştirici, uyuşturucu ilaçlar alıp dalış yapılırsa iki narkotik etki bir araya gelince sonuç tahmin edebileceğinden daha yıkıcı olabilir. O halde dalışlardan önce kesinlikle alkollü veya yatıştırıcı etkisi olan ilaçlar alınmamalıdır.
Commentaires